AGİT Dönem Başkanı'na hitaben yapılan ortak açıklamada, Kanada, İzlanda, Lihtenştayn, Norveç, İsviçre ve Birleşik Krallık adına konuşulduğu kaydedildi.

Güvenlik ve İnsan Hakları Bağlantısı

Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik devam eden saldırganlık savaşı ve bölgeyi dezenformasyon ve hibrit tehditlerle istikrarsızlaştırma çabaları karşısında, AGİT'in güvenlik işbirliği odaklı çalışmalarının hayati önem taşıdığı vurgulandı.

Helsinki Nihai Senedi'nden Paris Şartı'na, Astana Deklarasyonu'na kadar katılımcı devletlerin güvenliğin kapsamlı olduğunu ve insan haklarının bu örgütün çalışmalarının merkezinde yer aldığını defalarca teyit ettiği belirtildi.

İnsan Hakları Evrensel Sorumluluk

1991 Moskova Toplantısı'ndan bu yana katılımcı devletlerin, insan hakları, temel özgürlükler, demokrasi ve hukukun üstünlüğünün "tüm katılımcı devletleri doğrudan ve meşru şekilde ilgilendiren konular olduğunu ve yalnızca ilgili devletin iç işlerine ait olmadığını" açıkça onayladığı hatırlatıldı.

2025 İnsan Hakları Günü'nde, insan haklarına ve temel özgürlüklere saygı taahhüdünün yeniden teyit edilmesi ve bunların kalıcı barış ve güvenliğin temeli olduğunun anımsanması gerektiği vurgulandı.

Endişe Duyulan Durumlar

Açıklamada, derin endişe duyulan şu durumlar sıralandı:

Rusya: AGİT İnsan Hakları ve Demokratik Kurumlar Ofisi'nin (ODIHR) Ukrayna İzleme Girişimi'ne ait yedi ara rapor ve çok sayıda Moskova Mekanizması uzman misyonunun, Rusya Federasyonu'nun Ukrayna'ya yönelik saldırganlık savaşı kapsamında uluslararası insancıl hukuku ve insan hakları hukukunu, özellikle Ukraynalı çocuklar, sivil tutuklular ve savaş esirlerine muamelesinde defalarca ihlal ettiği sonucuna vardığı bildirildi. Rusya içinde muhalefeti, sivil toplumu ve bağımsız gazetecileri hedef alan iç baskının da dış saldırganlıkla açıkça bağlantılı olduğu ifade edildi.

Belarus: Yetkililerin sivil toplumu kapatmak, bağımsız medyayı susturmak ve her türlü siyasi muhalefeti ortadan kaldırmak için amansız bir kampanya yürüttüğü, binlerce kişinin haksız yere gözaltına alındığı, işkence ve kötü muameleye maruz kaldığı veya sürgüne zorlandığı kaydedildi.

Gürcistan: Sivil topluma ve medya bağımsızlığına getirilen kısıtlamaların kamusal muhalefeti boğma tehdidi oluşturduğu, barışçıl protestoculara yönelik aşırı güç kullanımı iddialarının soruşturulmamasının tehlikeli bir cezasızlık atmosferi yarattığı belirtildi.

Sırbistan: Sivil toplum kuruluşlarına yönelik polis baskınlarının ve devam eden protestolar çevresindeki tekrarlanan şiddet olaylarının demokratik alanın daralmasına katkıda bulunduğu ifade edildi.

Azerbaycan: Ermenistan ile barış yönünde olumlu adımlar atılmış olsa da, sivil topluma ve bağımsız medyaya yönelik ciddi yerel kısıtlamaların derin endişe yaratmaya devam ettiği kaydedildi.

Türkmenistan: Geçmişteki zorla kaybetme vakaları ve gözdağı verme konusunda bilgi eksikliğinin derin endişe uyandırmaya devam ettiği belirtildi.

Ortak Sorumluluk

Hiçbir katılımcı devletin mükemmel bir insan hakları siciline sahip olmadığı, ancak bölgede insan haklarına saygı gösterilmesi, korunması ve yerine getirilmesini sağlamanın ortak sorumluluk olduğu vurgulandı.